NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
38 - (2155) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
عبدالله بن
إدريس عن
شعبة، عن محمد
بن المنكدر،
عن جابر بن
عبدالله.
قال:
أتيت النبي
صلى الله عليه
وسلم. فدعوت.
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم (من هذا؟)
قلت: أنا. قال:
فخرج وهو يقول
(أنا، أنا!!).
{38}
Bize Muhammed b.
Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. İdris, Şu'be'den, o
da Muhammed b. Münkedir'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivayet etti.
Câbir şöyle demiş:
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'e geldim de çağırdım. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Kim o?» dedi.
— Ben! dedim.
Arkacığından: Ben!.. Ben!., diyerek çıktı.
39 - (2155) حدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة - واللفظ
لأبي بكر - (قال
يحيى: أخبرنا.
وقال أبو بكر:
حدثنا) وكيع
عن شعبة، عن
محمد بن
المنكدر، عن
جابر ابن
عبدالله. قال:
استأذنت
على النبي صلى
الله عليه
وسلم. فقال: (من
هذا؟) فقلت:
أنا. فقال
النبي صلى
الله عليه وسلم
(أنا، أنا!!).
{39}
Bize Yahya b. Yahya ile
Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet ettiler. Lâfız Ebû Bekr'indir. Yahya: Ahberana; Ebû
Bekir: Haddesena tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Veki', Şu*be'den, o
da Muhammed b. Münkedir'den, o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivayet etti.
(Şöyle demiş):
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in yanına girmek için izin istedim.
«Kim o?» dedi.
— Ben! dedim. Bunun
üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Ben!.. Ben!..»
buyurdular.
(2155) - وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
حدثنا النضر
بن شميل وأبو
عامر العقدي.
ح وحدثنا محمد
ابن المثنى. حدثني
وهب بن جرير. ح
وحدثني
عبدالرحمن بن
بشر. حدثنا
بهز. كلهم عن
شعبة، بهذا
الإسناد. وفي
حديثهم: كأنه
كره ذلك.
{…}
Bize İshâk b. İbrahim de
rivayet etti. (Dediki): Bize Nadr b. Şümeyl ile Ebû Âmir EI-Akedî rivayet
ettiler. H.
Bize Muhammed b. Müsenna
dahi rivayet etti. (Dediki): Bana Vehb b. Cerir rivayet etti. H.
Bana Abdurrahman b. Bişr
de rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. Bu râvilerin hepsi Şu'be'den
bu İsnadla rivayette bulunmuşlardır. Onların hadisinde:
«Galiba bundan
hoşlanmadı...» cümlesi vardır.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
ile Tirmizî «İsti'zan- bahsinde; Ebû Dâvud ile îbni Mâce
«Kitâbu'l-Edeb»'de; Nesâî «Kitâbu'l-Yevm ve leylde muhtelif râvilerden tahrîc
etmişlerdir.
Buhârî'nin rivayetinde
Hz. Câbir : «Babamın bir borcu hakkında Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
geldim de kapıyı çaldım. «Kim o?» dedi. Ben!., diye cevap verdim. Bunun
üzerine: «Ben!.. Ben!..» buyurdu. Galiba bundan hoşlanmadı.» demektedir.
Ev sahibi: Kim o?
dediği vakit, kapıdakinin kendisini bildirmeden sadece, ben!, demesini ulema
kerih görmüşlerdir. Delilleri bu hadîstir. Çünkü sadece ben!., demekten hiç bir
fayda hasıl olmaz. Müphemlik devam eder. Bunu gidermek için kapıdakinin ismini
ve tanınacak şekilde babasının, icab ederse dedesinin adlarını söylemesi gerekir.
Ben filancayım! demekte de bir beis yoktur. Nitekim Ümmü Hâni, Peygamber
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına girmek istediği zaman: «Kim o?»
denilince: «Ben Ümmü Hâni'yim!» cevabını vermiştir. Sırf adını söylemekle kim
olduğu anlaşılmazsa, ben filan hocayım, yahut falân hâkimim gibi kendisini
tanıtacak unvanını söylemek de caizdir.